Devam
Ben de yazayım bakalım bir şeyler, benim başım kel mi?
Şimdilik değil.Yazmak için neden bu kadar bekleyip gençlerin hepsinin yazmasını bekledim? Belki bir karşılıklılık hissi. Neden ben? duygusu. Garip bir denge var tabi, neden ben deyip her şeyden kaçmak da doğru değil, salak pozisyonuna düşmek de. Neyse ne yazıyorum işte şu anda.
Süleymanın dedesi, Osmanın entelektüelliği Volkanın online hayal kırıklığı derken ben ne yazayım? Hikaye yazayım. Yazıyorum da. Deli gibi. 90 gündür. Takdir beklemeden değil, bekleyerek. Ama kimseye de bir sorumluluk yüklemeden. Başarıya ulaşacak mıyım? Kim bilir? Kitap basılsın, hikayeler beğenilsin vs istiyorum tabii ama burda daha önemli olan çevrenin desteği sanırım. Zaten başarısız olursam bir süre sonra bırakırım ya da bırakmalıyım ve farklı şeylere yönelmeliyim ya da düşüncelerimi siktiret hikayeyi romanı yazmak adına yaz şeklinde revize etmeliyim. Birlikte üzülecek birlikte çabalayacak insanda bitiyor çoğu şey. Bu insanı sadece anne baba, eş sevgili, arkadaş, akraba vs birisini hedef göstererek belirlememek lazım. O kişinin de sırtına böyle bir yük yüklemeye gerek yok. İlla ki birileri mümkün olmadığından ya da istemediğinden ya da farkında olmadığından destek vermeyecektir, bu yüzden alanı geniş tutup inşaatçı taşıyıcı kolonları artırırsak o zaman daha iyi olacaktır. Osman bu kolon benzetmesinde bir hata olursa düzeltirsin.
Bu kadar olsun bu seferlik de.
Au revoir!
Bir sonraki yazı unutmazsam dil öğrenimiyle ilgili olsun.
Yorumlar
Yorum Gönder