sesli düşünüyorum

sülümanın adsız yazısının tamamlanmasını beklemeden bir yazı daha yazayım istedim. baskı yok tabi. herkes istediği zaman istediği şekilde yazsın.
yazdıklarım bir yandan tavsiye niteliğinde bir yandan da çok sevilmeyen "sesli düşünüyorum" cümlesinin yazılı düşünüyorum hali.

Bir önceki yazıda yazdığım hikayeleri yıllar önce dergilere yollamaya başlasaydım şimdi belki kitap çıkmış olabileceğini yazmıştım. Aslında yolladım.

Ben lisedeyken olan, muhtemelen sizin tanımadığınız edebiyat hocasına yolladım, facebook messenger üzerinden. Aradım ama yazışmaları bulamadım. Hatırladığım idare eder üzerinde çalışılmalı gibi bir şey. üzerinde çalışmadım. hoca da gönderdiğim bütün hikayelere bakmadı, yoğunum bakabildiğim kadar gibi bir şeyler yazmıştı sanki.

o zamanlar çok üzerinde durmadım. sonrasında düşününce hocanın edebiyat dergilerinden birinde etkili bir abi olduğunu da öğrenince ulan dedim. lisenden kaç tane yazmaya meraklı kişi çıkıyor. elinden tutsaydın ya. yönlendirseydin ya. ilk adımı atmışım, 25 yaşında olsam da. üzüldüm işin açığı.

bir tarafım halen kızıyor. öbür tarafım buna mecbur değildi diyor. mantıklı olan öbür tarafım. karşımıza çıkan kişiler şans da olabilir, öylesine hayatımızdan gelip geçebilirler de. minnet duyduğum çok sevdiğim bir kişi olabilirdi hoca ama şu anda bir hoca sadece. belki de fazla pragmatik yaklaşmıştım hocaya. kim bilir. hoca üzerinde çalışılmalı dediğinde bir şeyler yapmam gerekirdi belki. bilemiyorum. değişken düşüncelere sahibim.

ama iletişimde her zaman iki taraf aynı düzlemde olmayabiliyor. çoğu kişi başka bir kişi için pek bir şey yapmıyor. bunun bilincinde olup kendimizi donatmalı ve çevremizi mümkün mertebe iyi ve uğraşan, bizim için uğraşacak, onlar için uğraşacağımız kişilerle doldurmamız gerekiyor. dua da etmeliyiz bir yandan ama öncelik bizim üzerimize düşeni yapmamızda.

hikayeci hoca elimden tutsaydı şu anda hikayeciydim belki ama 27 yaşımdaki el'le şu andaki el aynı değil, bazı şeylerin zamanı eşleşemiyor.

bir sonraki yazıda bu sefer yardım etmeyen bir üniversite hocamdan bahsedeceğim.

benzer işler olabilir ama üzerinde düşünelim diye yazdım bunu. elimizden tutulursa ya da "to the point" insanlara rastlarsak bir şeyler daha hızlı olabilir. ama bunlar olmasa da alternatif yolları araştırmayı denemeliyiz. ümitsizliğe düşmemeyi başarırsak ilerleriz ve belki de hayalimizi gerçekleştiririz yahut bir noktada en azından teknik anlamda "senden hikayeci olmaz" dense bile bir konuyu sonuca bağlayabiliriz. Öyle de olabilirdi böyle de olabilir gevzekliğini de yapmayıp yolumuza bakarız.

öyle bir şeyler.

Yorumlar

Popüler Yayınlar